Viral Hastalık Hıv: AIDS

İlk AIDS vakaları 30 yıl önce, 1980’lerin başlarında tanımlanmıştı. Neredeyse bulaştığı herkesi öldüren bu virüs dehşet verici bir üne sahipti. O dönemin insanları HIV virüsü bulaştığında, dönemin uygun tedavileri sayesinde kronik bir hastalığa dönüşebiliyordu. Günümüz içinde geçerli sayılır bu, belkide insanların vücutlarında en uzun tuttuğu ve en haşır neşir olduğu virüs HIV’dir.

HIV

Bir virüs kendisini barındırmasına ek olarak kendini kopyalayabildiği için en küçük biyolojik varlıktır. HIV ise pek sakin bir virüs değildir, sadece insanlar tarafından enfekte edilir. Virüsler aslında konakçı hücreleri virüs yapmak için yeniden programlayabilen moleküler makinelerdir.

Virüsler çıplak gözle görmek için çok küçük. Bilim adamları, ışık yerine elektron ışınları kullanan güçlü mikroskoplar kullanarak onları görselleştirdi. Bu hızlı gelişen teknoloji, virüslerin nasıl çalıştığını anlamamıza yardımcı olarak, virüs yapısını daha da ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. Fakat sanatçı John Walter virüsleri görselleştirmenin farklı yollarını bulmuş.

6 Ocak 2019, Manchester’da virüs galerisi

Virüsler

Bütün canlılara virüs bulaşır. Virüsler genellikle konakçı hücrelerde hastalıklara neden olur. Ev sahibi, genellikle enfeksiyonu önlemek ve kontrol etmek için çok katmanlı bir savunma sistemi kullanır. Bu bizim bağışıklık sistemimizdir. Virüsler ve ev sahipleri, yeryüzündeki yaşamın evrimi boyunca var olan antagonistik bir ilişki içinde yer alırlar. Bu, DNA’larını konakçı hücrelerin genomlarında bırakan ve şimdi insan DNA’sının yaklaşık % 8’ini oluşturan eski viral enfeksiyonların kalıntıları ile kanıtlanmıştır. (Bağışıklık Sistemi: Hastalıklar ve Fonksiyonları)

Laboratuvar da ki çalışmalar, kendi bağışıklık sistemimiz tarafından kapsanan savunmaları aşma konusundaki eşsiz yeteneği nedeniyle HIV’in 80 milyon insanı enfekte edebildiği, 30 milyonu öldürdüğü ve küresel bir pandemiye neden olabildiği geniş hipotezleree dayanmaktadır.

HIV kapsülü üzerinde çalışılıyor. Kapsül, viral genetik materyali koruyan bir kaptır. Ama pasif bir konteyner gibi değil. Viral DNA sentezini düzenleyen ve enfekte olduğu konakçı hücrede bir dizi proteinle etkileşime girerek bir GPS işlevi gören moleküler makinedir. Bu sıralı etkileşimler sayesinde virüs nerede olduğunu, ne yapması gerektiğini ve ne zaman ne yapılacağını bilir. Bilim insanları kapsidin nasıl çalıştığını, bu bilgiyi nasıl yorumladığını ve kapsidleri yeni ilaç türleri ile nasıl hedefleyebileceklerini kurguluyorlar.

Kaynaklar:

The Conversatıon

 

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir