Barosaurus Dinozoru

Barosaurus, yaklaşık yüz elli milyon yıl önce yaşamış bir otobur dinozordu! Adı, kelimenin tam anlamıyla ‘ağır kertenkele’ olarak tercüme edilen ‘barys’ ve ‘saurus’ kelimelerinden türetilmiştir. Barosaurus uzun boyunlu bir dinozordu ve çok daha iyi bilinen Diplodocus’un oldukça yakın bir akrabasıydı. Barosaurus, kuzeni kadar iyi bilinmese de, müze koleksiyonlarında da çok az temsil edilebilir, ama yine de büyüleyici bir yaratık.

Genel Özellikleri

  • Ağırlığı 25 ton
  • Uzunluğu 24 metre
  • Yüksekliği 12.2 metre
  • Yaşadığı bölge Kuzey Amerika ve Afrika
  • Otçul canlı
  • 150 milyon yıl önce yaşadı

Barosaurus’un Ailesi

Modern hayvanlar gibi, dinozorları araştıran bilim insanları da bugüne kadar ortaya çıkardıkları türleri farklı “aileler” ya da alt türlere ayırdılar. Barosaurus, özelliklerini paylaştığı dinozorun diğer türlerinden oluşan Diplodocidae sınıfına aittir.

Barosaurus neye benziyordu?

Barosaurus, diğer uzun boyunlu bitki yiyicilerle pek çok fiziksel özellik paylaştı, ancak boynunun daha uzun olmasına rağmen kuyruğu biraz daha kısaydı.

Yirmi tondan daha fazla ağır olan bir cüsseyi taşıyordu Barosaurus, bu yaklaşık yirmi binek araba ağırlığına karşılık geliyor. Başının ucundan ve kuyruğuna kadar ise 25 metre ölçüldü.

Şimdiye kadar bulunmuş olan bir Barosaurus kafatası mevcut değil, fakat bilim insanları anatomik yapılarına ve ölçülerine bakarak, sert, odunsu bitkileri öğütmek için düz dişlere ve küçük bir kafaya sahip olduklarına inanıyorlar.

Barosaurus’un uzun boynu

Bu canlının boyun uzunluğunuda muhtemelen tahmin etmişsinizdir. İlginç olan şu ki; Barosaurus’un boynunda toplam 15 yada 16 omur bulunuyor. İnsanların kısacık boyunlarında ise 7 omur vardır. Sanırım bulunan omurların bir metre yada 30 santim olması bu azlığın nedenini açıklıyor.

Barosaurus’un Kalbi Nasıldı?

Belkide en tartışmalı sorulardan birisi budur. Tabii ki, dinozor fosilleri oluşturulduğunda kemikler gibi yumuşak dokular korunmaz, bu yüzden hiçbir kanıt yoktur, ancak birçok spekülasyon var bu konuda.

Bir teoriye göre, Barosaurus’un yaklaşık bir buçuk kilo ağırlığında bir kalbe sahip olmasıydı – hayvanın beynini oksijenle beslemek ve yeterli kan basıncını oluşturmak için gerekli olan boyut budur. Başka bir teori ise, Barosaurus’un tüm bu vücuda  kan pompalamak için birden fazla kalbe sahip olabileceği yönündedir.

Başka bir gerçekçi fikir ise, Barosaurus’un boyunda bir valf sistemine sahip olması, kanın kademeli olarak yukarı doğru akmasına izin vermesidir – bir kanaldaki kilit sistemi gibi.

Ne var ki, Barosaurus kalbi hakkında gerçek nedir tam olarak bilmiyoruz. Fakat gerçek olan ya büyük bir kalbe yada birden fazla kalbe vücudunda yer veriyordu.

Amerikan Doğa Tarih müzesine ait bir görüntü.

Barosaurus nerede yaşıyordu?

İlk Barosaurus kalıntıları Güney Dakota’da bulundu ve daha sonra Utah’da örnekler ortaya çıktı. Bu, Barosaurus’un tarih öncesi aralığının Kuzey Amerika’nın büyük kısımlarında yaşadığını ima ediyor.

Bilim adamları bir süredir Barosaurus’un Tanzanya’da da kaldıklarını düşünmüşlerdi, ama bu fosillerin, muhtemelen de uzun boyunlu otçul türleriyle ilgili olsa da, farklı bir kaynaktan geldikleri bulunmuştur.

 

Barosaurus neyle beslendi?

Bugüne kadar keşfedilmiş uzun boyunlu dinozorların ve modern gün zürafalarının tümü gibi, Barosaurus da tarih öncesi ağaçların tepesinden yaprakları yemek için mükemmel bir şekilde tasarlanmıştır. Tam da bu yüzden yemek yediler.

Barosaurus, diğer tüm uzun boyunlu kuzenleri gibi, büyük boyutlarına rağmen, tamamen otçuldular. Tamamen yapraklardan ve diğer bitki materyallerinden oluşan bir besin zinciri üzerinde yaşadılar – ama her oturmada kaç ton yediklerinin hayalini siz kurun. Başka bir kaynakta gün içinde 4 bin ton marulu bitirebileceklerini okumuştum. (bu ne oburluk)

Barosaurus hızlı bir canlımıydı?

Tahmin edebileceğiniz gibi, yirmi tondan fazla bir kütle ile, Barosaurus dinozorların en hızlısı değildi! Hız ve çeviklikten ziyade boyut ve yükseklik için inşa edildi (uygun olan ve diğer otçullar mükemmeldi.) Bu ağırlık ve vücutlarının aerodinamik tasarımından daha az olduğu göz önüne alındığında, Barosaurus’un çok ağır, ağır olduğu neredeyse kesin olan ve yürüyen bir canlıydı.

Bununla birlikte, Barosaurus’un aynı dönemdeki diğer dinozor türlerine karşı herhangi bir koşu yarışını kazanamayacağını öne süren bazı kanıtlarda vardır.

Barosaurus kendini nasıl korudu?

Zamanın diğer tüm otoburlarında olduğu gibi, Barosaurus’uda leziz bir akşam yemeği olarak gören etobur canlılar vardı ve kendini bunlardan savunmak zorundaydı.

Muazzam vücudunu bazı yırtıcılara karşı caydırıcı bir güç olarak kullandı, ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, Barosaurus’un kendini arka ayakları üzerinde kaldırması bu korkutucu görüntüyü arttırıyordu. Kuzenleri gibi, Barosaurus da uzun, ağır kuyruğunu, onu av olarak ören avcılara kemiklerini kıracak türden bir şiddetle salladı.

Barosaurus kemikleri nerede ve nezaman bulundu?

İlk Barosaurus 1889’da  Bayan Kellerman tarafından keşfedildi ve Othniel Marsh ve John Hatcher tarafından kazıldı – ancak ilk örnek tam olmaktan uzaktı ve Messer Marsh ve Hatcher tarafından sadece altı kuyruk çıkartıldı.

1929’da, Carnegie Ocağındaki Earl Douglass tarafından çok daha eksiksiz bir örnek keşfedildi ve o zamandan bu yana ABD’nin çeşitli bölgelerinde birkaç tane daha örnek ortaya çıkarıldı. Bu tür içinde bozulmamış bir fosil örnek bulmak diğer otoburlarda olduğu gibi çok zor. Muhtemelen bir başka etoburun avıydı. Doğal nedenlerden ölmüş olsalar bile leşleri diğer etobur canlılar tarafından yüzlerce kez tırtıklanmış olurlar. Bu yüzden tam bir fosil bulmak bu alanda zor oluyor.

Barosaurus Ne Zaman Yaşandığını Nasıl Biliyoruz?

Çoğu dinozor fosil keşiflerinde olduğu gibi, bilim adamları Barosaurus’un yeryüzünü gezdiği dönemi belirlemek için çeşitli yöntemler kullanmışlardır.

Barosaurus’un yaşadığı zaman dilimini belirlemek için kullanılan yöntemler, radyometrik test, biyostratigrafi (veya fosillerin bulunduğu kayaların tarihlendirilmesi) ve kayadaki manyetik alanı kaydetmeyi içeren paleomanyetik yöntemleri içerir.

Bu test yöntemlerinin tümü, Barosaurus fosillerinin bulundukları kayadaki zamanı  doğrulamış ve bu da türlerin yaş aralığını belirlemizde yardımcı olmuştur.

Barosaurus hakkında garip olan tek şey belirli bir kafatası örneği bulunamadığından, kafasının tam olarak neye benzediğini bilemeyişimiz.

Barosaurus’u hangi müzede görebiliriz?

Günümüzde çeşitli müzelerde Barosaurus’un birkaç örneği bulunmaktadır. Bunlar arasında New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi ve Toronto’daki Royal Ontario Müzesi sayılabilir. Sergilerin çoğu, çeşitli bölgelerden gelen iskelet parçalarından oluşuyor.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir