Ulu Cami’nin Minberindeki Kabartmalar Güneş Sistemine mi Ait?

Uzun zamandır ortada dönen bir iddia mevcut. İddiaya göre Bursa’daki Ulu Cami’nin minberinde Güneş Sistemi kabartması bulunmaktadır. Peki bu iddia ne kadar gerçek ne kadar uydurma? Bilimsel olarak inceleyelim.

Bursa Ulu Cami Güneş Sistemi Araştırma Sonucu

Yukarıdaki görselde de gördüğünüz üzere Google’da ufak bir araştırma sonucu Güneş Sistemi kabartmasının Bursa’daki Ulu Cami’de yer aldığı ifadesi bulunmaktadır. Öncelikle Ulu Cami’den bahsedelim.

Ulu Cami, 1396-1400 yılları (bu tarihe dikkat ediniz) arasında Yıldırım lakaplı padişah birinci Bayezid tarafından yaptırılmıştır ve mimarisiyle oldukça dikkat çekmektedir. İddiaya göre minberinde de Güneş Sistemi gezegenleri, gerçek oranlı uzaklıklarıyla beraber simgelenmiştir.

Peki İşin Aslı Nedir?

1-)Öncelikle şunu açıkça belirtmeliyiz ki Güneş Sistemi içerisinde çıplak gözle net olarak gözlemlenebilen 5 gezegen vardır. Bunlar Güneş’e yakınlık sırasıyla Merkür, Venüs, Mars, Jupiter ve Satürn’dür. Bu yüzden bu 5 gezegenin keşfediliş tarihi bilinmese de geriye kalan 2 gezegenin (Uranüs ve Neptün) keşif tarihi (biri 18, diğeri ise 19. yy) bilinmektedir. Teleskobun 1600’lü yılların başında icat edildiği bilgisini hatırlarsak bu iki gezegenin ve Plüto’nun Ulu Cami minberine işlenmesi imkansızdır. Çünkü Neptün ve Plüto gözle görülemezler. Uranüs çıplak gözle görülse dahi gezegen olarak tanımlanması mümkün değildir.

2-)Yine başka bir iddiaya göre kabartmadaki gezegenlerin büyüklük ve uzaklık oranları gerçektir. Görsele baktığımızda bunun bir yanlış bilgi olduğunu açıkça görebiliyoruz. Çünkü Dünya, Güneş’e Merkür’den daha yakın olarak simgelendirilmiş. Diyelim ki sonradan eklenen gezegen isimleri gerçeği temsil etmiyor. O halde Güneş’e en yakın gezegen olan Merkür bu kabartmada Dünya’dan büyük gösterilmiş olacaktır. Her iki durumda da ortada büyük bir bilgi yanlışlığı mevcuttur.

3-)Cevizden yapılma minberini üstad, var kuvvetini sarf ederek nakşı mani ile süslemiştir ki buradaki Burusalı Fahri oyması gibi; çiçek, turunca, eşlemi, çar-gül, katmer gülleri ve çeşitli kitabeleri dünya ressamları bir araya gelseler yapamazlar. Benzeri bulunmaz.

Bu sözler Evliya Çelebi’ye aittir ve Ulu Cami’yi kendi gözünden aktarırken minberindeki işlemelere de değinmiştir. Gezegen olduğu iddia edilen kabartmalara ise çiçek motifi demiştir ki bunda da haklıdır. Görselde yer alan kabartmalar çiçek motifleridir.

4-)Ortaya atılan iddianın sahibi Fen Bilgisi öğretmeni Feyzi Ülgü’dür. Ülgü, camide namaz kılarken kabartmalara dikkat etmiştir ve uzunca düşündükten sonra bunların simetrik olmadığını ve bir mesaj içerdiğini düşünmüştür. Ona göre bu kabartmalar Güneş Sistemi’ne aittir. Fakat yaptığı çıkarımda bir şey eksiktir. Görselde de gördüğünüz üzere sol alt veya üst taraftaki kabartmanın neyi temsil ettiği belirtilmemiştir ve ayrıca Dünya’nın uydusu Ay kabartmada yer almamaktadır. Gözle görülen Ay kabartmada yokken teleskopla dahi zor tespit edilen Plüto’nun kabartmada yer alması büyük bir tutarsızlığa işaret etmektedir.

Sonuç Olarak…

Görüldüğü üzere 4 adımda bu iddianın tamamıyla uydurma olduğu net bir şekilde kanıtlanmaktadır. Kabartmadaki semboller Evliya Çelebi’nin de belirttiği üzere çiçek motifleridir. Peki buna illa böyle bir gizem katmak neyin sonucu olabilir? İnsanlar neden açıklayamadığı bir şeye illa ki fazladan gizem katmak zorundadırlar? Misal olarak piramitlerin uzaylılar tarafından inşa edildiği iddiasını verebiliriz.

Zamanında açıklanamayan olaylara atfedilen bu gibi komplo teorileri, zamanla olaylar açıklansa da dilden dile dolanmaya devam eder ve asla son bulmaz. Hele ki ülkemizde bir şeye araştırmadan inanan kesimin sayısındaki fazlalık ve medyanın da bu gibi yanlışları düzeltmek yerine bundan faydalanması, durumun vahametini gözler önüne sermektedir.

Ek olarak yukarıdaki görselde de bu bilgiyi savunan bir rehberin astronomi bilimi ile astrolojiyi karıştırması da olaya ne kadar komik bir anlam kattığının göstergesidir. Öncelikle bir bilgiyi savunurken nesnel kaynaklardan ve birden fazla kaynaktan bilgi edinilip bunların akıl süzgecinden geçirilmesi gerek. Yoksa sonucu böyle olabiliyor ve bir sahte bilgi daha insanların beyninde yer edinebiliyor.

Bu yazı gokbilimi.net’e ait Sinan Özbaş’ın yazısıdır.

You may also like...

2 Responses

  1. Kml dedi ki:

    Ona bakarsan mikroskop yokken mikrobun varligindab bahsediliyordu. Cok ezbere

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir