Sahte Bilim Nedir?

Aslında gerçekliği konusunda hiçbir kanıtlayıcı argüman olmayan ancak bazılarınca gerçekmiş gibi dayatılan, anlatılan şeye sahte bilim denir. Sahte bilim veya diğer ismiyle sözde bilim geçmişin ve bulunduğumuz çağın kanseri olmaya devam ediyor. Bu kanserin devam etmesinde ve rağbet görmesinde tabii ki birçok sebep var. Bu sebeplerden bazıları insanların veya halkın bilimsel araştırma nedir bilmemesi veya temelden gelen bilimsel öğretinin yeterince oluşmamasından kaynaklıdır. Ne yazık ki eğitim sistemimiz bizlere bilimsel öğretiyi kazandıracak düzeyde değil. Yine de Türkiye’de pek çok bilim anlatıcılığı yapan platform sahte bilimin önüne geçmeye ve doğru olanı insanlara aktarmaya çalışıyor. Peki sahte bilim dediğimiz şey neyi kapsıyor? Aslında bilimsel dayanağı olmayan her bilgiyi sahte bilimin içine alabiliriz. Astroloji, parapsikoloji, çakralar, ırkçılık, UFO ve uzaylı saçmalıkları gibi nice unsur bu kategorinin içinde yer alıyor.

O bilimi halkla buluşturdu…

Örneğin gazetede okuduğunuz astroloji köşesini veya televizyonda sabah programlarına konuk olan astrologları aklınıza getirin. Bu insanlar sizlere sürekli gelecekten haber verir veya şu an ki ruh halinizden yola çıkarak nasıl yol çizmeniz gerektiğinden bahseder. ”Oğlak burçları gelecek ay yükselişe geçecek ve işlerinde başarılı olacak” veya ”Aslan burçlarının çıkışı bu ay gerçekleşecek, tüm sağlık sorunları hafifleyecek” gibisinden uyduruk ve spesifik şeyler dile getirirler. Tabii bunları ben salladım şu an ama bu kişiler benim söylediklerimden daha net yargılar ortaya koyuyor. Neticesinde asıl meseleye gelecek olursak bu insanlar bu bilgileri nereden ediniyor? İşte dananın kuyruğunun zart dediği nokta burası. İşin içine uzay bilimini kattıklarını iddia ediyorlar. ”Mars yarın akşam ufukta görülecek” veya ”Venüs, Dünya’ya daha yakın olacak bu sebeple balık burçları gece yataklarından hortlayacak” gibi gibi. 🙂 İnsanların akıllarını bu kişiler bu şekilde bulandırmaya, kendilerine inandırmaya devam ediyorlar. Bunu yaparken gerçek bilimden edindiğimiz bilgileri saptırarak, yani insanlara yalan söyleyerek yanlışa yöneltiyorlar. Yoksa elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün. Milyonlarca hatta milyar yılı aşkın süredir tüm gezegenler belli bir yörüngede belli bir hızda büyük değişimler yaşamadan serüvenlerine devam ediyorlar. Sıradan veya rutin olan kozmik bir olay insanın evleneceği kişi veya iş hayatı üzerinde nasıl etki yaratabilir? Her şeyden önemlisi, kendi halinde seyreden bir gezegenden insanlar üzerine bu tip çıkarımları hangi metotlar kullanıp yapabiliyorlar bu da sadece onların bildiği bir şey.

Tabii ben bu yazımda astrolojiden bahsetmeyeceğim sadece insanları bilimi kullandığını iddia edip nasıl ortaya sahte bilim örneği koyduklarını göstermek istedim. Bunu yapmanın daha pek çok farklı yolu var ve onlardan da bahsedeceğim. Ayrıca astroloji hakkında detaylı bir yazı okumak isteseniz Psikolojik Danışman Mustafa Yahya Han Sertel’in şu yazısını okuyabilirsiniz. Burç tahminlerinin ve falcılığın insanları nasıl aldattıklarını öğrenmek için ise yazarlarımızdan Muhammed Uyansız’ın yazdığı barnum etkisine göz atmayı unutmayın.

Sahte Bilim: Kısaca Yalan Söyleyin

UFO ve uzaylılarla ilgili paylaşım yapan bu sayfa insanları kandırıyor. Yaptığı paylaşımda kafaları karıştırarak ok işareti ile gösterdiğim ışıkların ne olduğunu soruyor. Aslında vermek istediği mesajlar belli, bakın ufolar var demeye getiriyor.

İnsanlara tanımlayamayacağı bir nesne gösterin. Bu nesne biraz yükseklikte ve şekilsiz şemalsiz, biraz ışık saçan bir şey olsun. Onlara nesnenin ne olduğunu sorduğunuzda size cevap vermeleri maksimum 10 saniye sürecek. Çünkü insan beyni bu şekilde çalışır. Tanımlayamadığı nesneye maksimum bir iki saniye bakar ve ardından hemen uydurmada olsa aklında onu tanımlama çabasına girer. O nesneye UFO diyebilir, yıldız diyebilir veya Venüs gezegeni bile diyebilir. Bunda hiçbir problem yok. Ancak insanlar elinde hiçbir veri olmadan bu tanımlanamayan nesnenin uzaylılara ait bir uzay aracı olduğunu savunursa ortada sahte bilgi var demektir. Sadece uzay aracı değil, herhangi bir veri yokken onun hakkında hiçbir net yargı ortaya koymamak gerekir. Ufologlar insanların bu zaafından yararlanır. Onlara tanımlanmayan nesneler göstererek ve videolar izlettirerek ”Açıkla o zaman kardeşim bu UFO değilde başka nedir?” diye sorular yöneltir.

Yukarıda ekran görüntüsünü paylaştığım Facebook Sayfası da bunu yapıyor. Genelde bu şekilde tanımlanamayan fotoğraf ve videolara UFO bunlar diyor. Bu paylaşımında ise insanlara düşüncelerini soruyor ve takipçilerinden duymak istediği tek cevap o ışıkların aslında uzaylılara ait olduğunu iddia etmeleri. Bu gibi durumlarda bu görüntülere UFO demek yerine kaynağını araştırmanız gerekmektedir. Çünkü paylaşılan video montaj olabilir veya gerçek bir videodur ama amacı dışında farklı isimlendiriliyor, kullanılıyor da olabilir. Peki yukarıda ki görüntüde ip gibi sıralanmış ışık noktaları aslında nedir? Ekran görüntüsünü aldığım bu videonun montaj olmadığını da sizlere belirtmem gerek. Sizleri bekletmeden açıklayayım. Gördüğünüz peş peşe sıralanmış ışıklar Elon Musk’a ait Star link uyduları. Elon Musk bu uydular sayesinde daha güçlü ve tüm Dünya’nın kullanabileceği, Dünyayı örümcek gibi saran internet ağı kurmaya uğraşıyor. Tabii bu uygulama ne kadar doğru tartışılır. Dünyanın çevresine 42.000 uzay çöpü daha gönderilmiş olacak hali hazırda 50 binin üzerinde uzay çöpü varken. Diğer yandan var olan ışık kirliliğini dahada artırarak gökyüzü gözlemi yapma şansımızı dahada düşürecek.

Sahte bilimde bu gibi örneklerinde olduğunu bilmenizi isterim. Yalanı yaymanın binbir farklı yolu vardır. Aslında açıklaması olan görüntülerin bile sahte bilimciler ve komplo teorisyenciler tarafından nasıl değişime uğratılıp servis edildiğini görebilirsiniz. Ayrıca UFO ve uzaylı görüntüleri hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz bu konuda yazmış olduğum diğer yazıya şuraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bilimsel Bir Dille Kafaları Karıştırın

Sahte bilim yaparken bilimsel bir üslup kullanıp kafaları karıştırmak önemlidir. Sadece bu da değil kendi uydurduğunuz yalana başkaları da alet etmeniz gerekir. Bu şekilde insanları inandırmak çok daha kolaydır. Örneğin aşağıda görselde yer alan haber sosyal medyada aşırı rağbet gördü bana da bir arkadaşım Whatsapp’dan gönderdi zaten. Sonuçta bu haberler belirli dönemlerde sürekli ortaya çıkıp insanların aklını karıştırıp, inanmasına neden oluyor. Oysa arkadaşıma da dediğim gibi ”Bu gerçek olamaz, aldırma”.

Eğer böyle bir tehdit olursa son duyacağınız böyle saçma bir açıklama olurdu merak etmeyin.

Ortalıkta gezen böyle bir haber var ve arkadaşım gerçekten bana bu metni gönderdi. Şaşırdım açıkçası. İnsanlar bu tip şeylere inanabiliyor. Ama haklarını vermek lazım. Kaynak taraması yapmayı bilmeyen, bilimden bir haber olan kişileri kandırmak için iyi bir yöntem. Ama gelin şu haberi bir inceleyelim. İlk cümlede metin kendini ele vermeye başlıyor. Eğer kozmik ışınların Dünya atmosferi nedeniyle dünyaya zarar vermeyeceğini bilmiyorsanız ve kozmik ışınlar hakkında fikriniz yoksa bile ilk cümleye bakarak bu habere aldırış etmemeniz gerektiğini anlayabilirsiniz. Eğer böyle önemli bir olay yaşanacak ise neden ilk bunu sosyal medyadan duyalım ki? Hemde kaynağı belirsizken… Yine devam edecek olursak metinde aslında kaynak gösterdiğini belirterek insanları kandırma, yalana inandırma çabasına giriyor. Muhtemelen çoğu kişinin bu haberi teyit etmek amaçlı Google’a veya NASA’ya bakmayacağını biliyor. Doğru bir tahmin çoğu kişi bakmadı ve belki çoğu kişi bu haberi gördüğü gece telefonunu kapatarak uyudu.

Sosyal medyada bu tip haberler gördüğünüz zaman Google üzerinden hemen teyit edebilirsiniz. Biz gibi bilim platformları bu konu hakkında ne yazmış veya metinde geçen kaynaklar gerçekten böyle bir iddia ortaya atmış mı diye kontrol edebilirsiniz. Tabii biz her zaman bu tip haberlerin doğruluğu yanlışlığı üzerine yazılar yazmıyoruz. Çünkü bu tip sahte haberlerin yanlış olduğunu anlatmaya çaba gösterirsek bilim anlatıcılığı yapmaktan geri kalırız. Bu sebeple sizlerinde sahte haberlere ve sahte bilime bağışıklık kazanmanız, doğruya nasıl ulaşacağınızı bilmeniz gerekmektedir.

Olayları Çarpıtın, Prim Kazanmaya Çalışın

Sahte bilimi gerçekleştirmenin pek çok yolu vardır. Bunların arasından gerçek haberleri çarpıtmakta yer alır. Örneğin bir dönem esrarın kanseri tedavi ettiğine yönelik tonca haber yapıldı. Bunun üzerine bizde ”Esrar Kanseri Tedavi Edebilir mi?” başlığı altında detaylı bir yazı yazmıştık. Şu an bile Google’a ”Esrar kansere iyi gelir mi” şeklinde aratacak olursanız karşınıza çıkacak tablo aşağıdaki gibidir. İlk üç haber esrarın kansere iyi geldiğini anlatıyor. 4. sıradaki haber ise bizim sitemize ait ve size diyor ki ”Durun efendim! Esrarın kansere iyi geldiği filan yok.”

Bizde isterdik sayfanın birinci sırasında yer almayı ama sahte bilim daha çok rağbet görüyor.

Peki esrar kansere iyi gelir mi? Yukarı bıraktığımız linkte bunu detaylıca açıkladık ancak bir kere daha söyleyelim. Esrar kansere iyi gelmez. Peki medya bu yalanı nasıl üretti? Tabii ki gerçek bilgiyi saptırarak. Şöyle ki yapılan bir araştırmada esrarın kanser hücrelerini öldürdüğü tespit edildi. Ancak insan vücudundaki değil petri kabının içinde yer alan kanser hücrelerini öldürdü. Petri kabında bunu başarmak insan vücudunda başarmaya göre kat ve kat daha kolaydır. Peki medya bu bilgiyi neden çarpıtma gereği duydu? Cevabı basit, prim yapıp tıklanma almak için. İnsanlar başında doğal kelimesini gördüğünde anında üstüne atlıyor. Örneğin doğal tedavi yöntemi olarak sunulanlar bunların arasında. Çoğu kişinin doğallık algısı çok farklıdır. Ancak arsenik veya plütonyumda doğal maddelerdir. Neyse bu ayrı bir konu. İşin neticesine bakacak olursak medyada gördüğünüz haberlerin kaynağını her zaman asıl kaynaklardan teyit etmeye erinmeyin.

Komplo Teorileri Üretin ve Masal Gibi Anlatın!

Komplo teorileri hayatımızın hemen her yerinde. Dünya yönetimi, devletler, süper güçler ve gizli örgütler… Hiçbir fikrimiz olmasa dahi o hikayelere inanmayı seviyoruz. Bu hikayelerden biriside uydumuz olan Ay hakkında anlatılanlar. Amerikalılar Ay’a çıkmadı, Ay’da çıktı ama gizli üs kurdu veya Ay’ın karanlık tarafı mevcut orada uzaylılar var. Sadece ay için üretilen komplo teorileri bile saymakla bitmez. Biz daha önce ”Ay’ın Arka (Karanlık) Yüzünde Ne Var?” adlı yazı yayınlayıp doğru bilgileri aktarmıştık. Dileyen buraya tıklayarak okuyabilir ancak biz yinede kısaca bir özet geçelim. Günümüzde Ay için anlatılan, ardı arkası gelmeyen yalan yanlış anlatımlardan bahsettik. Bizde size bahsettiğimiz yazıda Ay’ın günümüzde Dünya’dan görünmeyen yani arka tarafını haritalandırdığımızı, Ayda bir ABD üssünün olmadığını ve ABD harici diğer ülkelerinde Ay’a uydu ve insansız uzay aracı indirdiğinden bahsettik. Yine de insanlar resmi kaynakları kabul etmek yerine şarlatanların ilgi toplamak için uydurduğu saçma anlatımlara inanmasına pek anlam veremiyoruz. Fakat biliyoruz ki bilimin kolları her yeri kucaklıyor bir gün insanlar sadece gerçekleri kabul etmesi gerektiğini anlayacaktır.

Peki Hepsi Bunlarla mı Sınırlı?

Hayır! Taktikleri her zaman aynı ancak konular farklı. Yukarıda da dediğimiz gibi parapsikoloji, çakralar, evrene ışık yaymalar veya kristal çocuklar gibi çeşit çeşit sahte bilim örnekleri ve komplo teorileri var. Özellikle yaşam koçları, astrologlar, kişisel gelişim uzmanları, bu yalanı herkese duyurarak yapan kişilerdir. Astrolojinin, astronomiyi taciz ettiği gibi sahte psikologlar da psikolojiden faydalanıp istismar ediyorlar. Bu konuda Psikolojik Danışman M. Yahya Han Sertel’in sahte psikologlar adlı yazısını şuraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Bilimi anlamak, bilimsel araştırmanın ne olduğunu bilmek her zaman çok önemlidir. Örneğin günümüzde Corona virüsü nedeniyle ortaya çok yanlış bilgiler yayıldı. Kimisi sirke öldürür dedi diğeri çıkıp hayır tuzlu suyla ağzı ve burnu yıkayın dedi. Ancak bu bilgilerin doğru olmadığını resmi kaynaklara bakarak öğrenebiliriz. Örneğin T.C Sağlık Bakanlığı corona virüsü hakkında yapılmaması gerekenler hakkında uzunca bir liste yayınladı. Sosyal medyadan bilgiyi öğrenmek yerine güvenilir kaynaklara bakmanız gerektiğini bilmeniz gerekmektedir.

Bu yazımızda sahte bilimin ve sahte bilginin ne olduğundan, nasıl ortaya çıktığından ve doğru bilgiye nasıl ulaşacağınızı örneklerle anlatmaya çalıştık. Listeyi sınırsız uzatabilir hatta bir cilt kitap bile yazabilirdik. Ancak bu kadarı için enerji harcamaya değmez. Bilimle ve sağlıkla kalın…

You may also like...

1 Response

  1. Zeynep dedi ki:

    Samimi ve akıcı bir anlatım olmuş. Konuya açıklık getirdiğiniz için teşekkür ederim. 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir