Saç Dökülmesi

Saç dökülmesi tipik olarak yaşı ilerleyen erkeklerin derdi gibi görünse de (aslında dert değildir) bu durum bazıları için 20’li yaşlarda bile başlayabilir ve kişi üzerinde baskı oluşturabilir. Bu yazıyı yazan bende saç dökülmesi yaşadığım için zamanında ilaç ve bol bol alternatif ilaç denemelerinde bulundum, epey bir tecrübe ettim. Neticesinde bir zaman sonra umursamayı bırakarak saç ekimi yaptırma kararı aldım. Ve hala ekimi yaptırmış değilim. Çünkü gerçekten bu durumu umursamadığımı fark ettim. Bu yazıda tüm tecrübelerimi aktarmakla birlikte şu konulara değineceğim:

  • Saç dökülme tipleri nelerdir ve neden kaynaklanır?
  • Saç dökülmesi hakkında yanlış bilinenler ve halk efsaneleri.
  • Saç dökülmesine etki eden veya yavaşlatan ilaçlar.
  • Saç dökülmesi durumunda ilerlenecek olan en doğru yol.
  • Ve geri kalan bilgiler.
Saç dökülmesi hakkında bilgiler.

Saç dökülmesine genetik etkenler ( erkeklerde genelde olan), ilaçlar ve hormonsal değişimler neden olabiliyor. Her şeyden önce bu durum çoğu insanın sorunu ve yaptığım araştırmaya göre Amerika’da insanlar her yıl 3.5 milyar doları sadece saç dökülmesi için harcıyor. Kaynağı şuraya bırakıyorum dileyen açıp teyit edebilir. Ancak bundan sonra yararlandığım tüm kaynaklara yazının sonunda yer vereceğim. Diğer yandan ”Elimi başıma attığımda saç geliyor” veya ”Günlük epey saçımın döküldüğünü düşünüyorum” diyenler için telaş yapmaları gerekmez. Bunu da yazının başında söyleyeyim. Çünkü normal saç döngüsünde her gün 100 saç telinin dökülmesi çok olağandır. Siz yinede böyle bir şüpheniz bulunuyorsa saç dökülmesini önlüyor şeklinde servis edilen yağlar, ilaçlar yerine önce doktorunuza başvurunuz.

Saç Dökülmesinin Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?

Çoğu insanın saçı bir ayda 1 santimden biraz daha fazla uzama gösterir ve büyüme yaşayan saçlar tüm saç hacminin %90’ını oluşturur. Geri kalan %10’luk saç dilimi ise hiçbir büyüme sağlamaz ve bu saçlar dökülecek olan saçlardır. Büyüme yaşamayı durduran saçlar ortalama 2-3 ay içinde dökülür ve ardından büyüme yaşayan saçlar hareketsiz bir hal alır. Sonrada diğer saç folikülleri bu aşamaya geçerek dökülme işlevi sürdürülmüş olur.

Saç dökülmesi genelde bireylerde kalıtsal nedenlerden ortaya çıkar. Bu noktada DHT hormonunun rolü önemlidir. Ancak işin bu kısmını ben çok anlatmayacağım çünkü erkek tipi dökülmelerin ana nedeni budur ve çoğu kişi bundan haberdardır. Kadınlarda ise menepoz, hamilelik veya hormonal değişiklikler saç dökülmesine ve güçsüz saçlara neden olabilir. Ancak hepsi bunlarla sınırlı değildir. Kalıtsal nedenler harici saçlara zarar verebilecek diğer etkenler şunlardır:

1. Saç stilleri

Özellikle kadınlar; saçlarına uyguladığı saç şekilleri, boyalar ve diğer etken maddeler dökülmeye neden olabilir. Örneğin sert bir şekilde tokayla bağlanan saçlar veya sürekli boya değişimleri saçları güçsüzleştirmenin yanı sıra saç hücrelerini yaralayarak ölmelerine neden olabilir. Bu sebeple kadınların saç bakımlarında dikkat etmeleri gerekmektedir.

2. Hormon Dengesizlikleri

Kadınlarda menopoz, hamilelik, doğum kontrol hapları ve diğer sebepler dökülmeye neden olabilir ve saç foliküllerini güçsüzleştirebilir.

3. Stres ve Sağlık Sorunları

Herhangi bir sağlık sorununuzda, stres anınızda veya bir ameliyata girerken vücudunuz saç üretimi gibi gereksiz işleri durdurarak daha yaşamsal vücut faaliyetlerinin devamlılığına enerji harcayabilir. Yinede stres saç dökülmesinde çok önemli bir faktör olduğunu gösteren pek kaynak olmasa da örneğin Tiroid bozukluğu, demir eksikliği veya şiddetli enfeksiyon saç dökülmesini tetikleyebilir, alopesi areata veya saçkıran olarak da bilinen, vücutta hızlı saç dökülmesine neden olan durumun ortaya çıkmasına ortam hazırlayabilir.

Saçkıranın belirli bir tedavi yöntemi yoktur.

4. İlaçlar ve Vitaminler

Vücutta büyüyen tüm hücreleri öldürmek için saldıran ve kıl köklerini de etkileyen kemoterapi gibi uygulamalar saç dökülmesine neden olabilir. Ayrıca aşırı A vitamini de saç dökülmesine zemin hazırlayabilir. Bu sebeple saç dökülmeniz varsa kan tahlili yaptırıp doktorunuzdan tavsiye almanız önemlidir.

5. Beslenme Yetersizlikleri

Bulimia veya anoreksiya nervoz gibi hastalıklara yol açan ağır diyet programları saçlarınızı güçsüzleştirebilir. Web site yazarlarımızdan Psikolojik Danışman Mustafa Yahya Han Sertel tarafından anoreksiya nervoz çok iyi bir şekilde anlatıldı. Dilerseniz şuraya tıklayarak yazıyı okuyabilirsiniz. Diğer yandan vücutta yetersiz bulunan protein, mineral ve vitamin eksiklikleri de saç dökülmesini tetikleyebilir.

6. Yaşlanma

Saç büyümesinin yavaşlaması yaşlanmanın doğal bir etkisidir. Kadınlarda tam anlamıyla kelleşme görülmez ancak kadınlara oranla yaşlılıkla saç kayıpları erkeklerde daha fazla görülür. Tamamen kelleşme gerçekleşmesi mümkündür.

Saç Dökülmesinin Teşhisi Nasıl Yapılır?

Dermatologlar tarafından genelde kişinin kafa derisi incelenir ve ardından gerekirse kan tahlili yaptırılır. Doktor yeteri kadar ilgiliyse kişiye geçmişte yaşadığı stres faktörlerini de sorabilir. Ayrıca saç folikülü incelemesi yaparak saç dökülmesine neden olan bakteriyel veya mantar enfeksiyonu olup olmadığına bakılır.

Saç Dökülmesinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Genelde en merak edilen kısım burasıdır çünkü bende geçmişte bu konuda bir ümit deyip epey araştırma yapmış neticesinde bir sonuç alamamıştım. Biraz da azimle alakalı bir şey olduğunu düşünüyorum. Ancak hem tecrübelerim hemde bilimsel bilgilerden yararlanarak bu konuyu uzun uzadıya ve detaylı bir şekilde aktaracağım size. Dilerseniz öncelikle tedavi amaçlı olumlu sonuç alabileceğiniz şeyler nelerdir bakalım.

1. Peruk veya Protez Saç

Mevcut olan saçlara ekleme yaparak güzel saçlara sahip olabilirsiniz. Özellikle geçmişte epey araştırdım bu işi, Türkiye’de çok kaliteli yapan yerler bulunuyor. Ama ismini tabii ki vermeyeceğim. Marka ismini veririm üstüne birde memnun kalmazsanız olmaz. Böyle bir şeyin altına giremem. Peki bana neden yaptırmadığımı soracak olursanız fiyatlar aşırı pahallı geldi. Üstüne üstlük ortalama her yıl takılan protez saçı değiştirmeniz gerekmektedir. Çoğu yer protez saç için 2 yıl değiştirmenize gerek yok dese de işin aslı öyle değildir. Protez saçlar bir yıla yaklaşırken yıpranma görülür. Sonuçta bunlar sürekli, büyüyen, dökülen yenilenen saçlar değil. Her gün duş aldığınız takdirde 1 yıl dayanması bile muhtemel değildir. Bunu göz önünde bulundurarak protez saç yaptırma kararı alın.

Protez saç ile doğal bir görüntü elde etmek mümkündür.

2. Spreyler ve Losyonlar

Bu alanda en çok tavsiye edilen sprey Minoxil’dir. Bende daha önce kullandım ancak bir buçuk aylık kullanımın ardından bıraktım. Eczaneler 6 aylık düzenli kullanım öneriyor. Benim bırakma sebebim ise kullandığım 1.5 aylık süre zarfında saçımı daha çok dökmesinden kaynaklı. Tabii öncelikle güçsüz saçlar dökülecek yenisi çıkacak diyebilirsiniz ama her akşam sürdüğümde elime gelen onlarca saça bakmaya dayanamadım. İyi olduğunu söyleyenler mevcut ve tüm bilimsel kaynaklar bu spreyi öneriyor. Bunda hiçbir yanlışlık yok. O nedenle benim tecrübeme bakıp almaktan vazgeçmeyin, daha iyi araştırın.

Diğer yandan farklı şeylerde kullandım. Bunları yazının alternatif tıp başlığı altında birazdan anlatacağım. Kullandıklarımın bilimsel bir dayanağı olmayacağı için yazının bu bölümüne koymayacağım.

3. Cerrahi Çözümler; Saç Ekimi

Benim önerdiğim ve en mantıklı bulduğum yöntemdir. Türkiye’de saç ekimini olağanüstü iyi yapan yerler mevcut. Örneğin aşağıdaki fotoğraftaki gibi… Tabii yine fotoğrafın hangi saç ekim merkezine ait olduğunu söylemeyeceğim. Bu konuda lütfen maruz görün ancak şunu söyleyebilirim ki detaylı araştırma yapın. Ucuz yerlere veya merdiven altı olarak tabir edilen sahte yerlere gidip kendinize yazık etmeyin. Saç ekimi yaptırmayı düşündüğünüz merkezin eski müşteri ile iletişim kurun, internette yer alan yorumlarını detaylıca okuyun ve para ödemekten kaçınmayın. Sağlık ucuza mal olmaz.

Saç ekimi işlemine bakacak olursak tipik olarak ense kısmından alınan saç hücrelerinin ön kısımına ekimidir. Saç ekimi uzmanı ile konuşup anladığım kadarıyla bu işlemde herhangi bir yara izi veya başka bir şey kalmıyor. Ekilen saçların yarısı ilk 6 ayda diğer yarısı da 1 yıl içinde çıkarak süreç tamamlanmış oluyor. Tabii ben ekim yaptırmayı düşünüyorum ancak boş vakit bulamadığım için fazla üstüne gitmiyorum. Yakın bir zamanda saç ekimi hakkında daha detaylı bir yazı yazıp işin her bir noktasını sizlere aktarırım. Saç ekimi yaptıran farklı tanıdıklarım mevcut ve bu kişiler gün gün değişimi fotoğraflayarak gözler önüne sermiş durumda. Her neyse yazımıza devam edelim. Sıra alternatif uygulamalarda.

İyi iş çıkartılmış. Eski saçlarınıza biraz daha yaklaşabilirsiniz saç ekimi sayesinde.

Doğal ve Alternatif Tedaviler

En baştan söylemek gerekirse bu tip uygulamaların hiçbir yararı yok. Ne kendimde gördüm ne de diğer tanıdıklarımda. Diğer yandan bu tür uygulamalar tabii ki bilimsel olarak da araştırılıyor ancak alternatif uygulamaların saçlara kayda değer bir yararı yok. Örneğin zeytin yağı saçların bir noktaya kadar daha iyi beslenmesinde ve canlılık kazanmasında etkin rol oynayabiliyor fakat hepsi bu kadar. Eğer genetik bir dökülmeyse dökülmeyi kesinlikle durdurmuyor. Çünkü dökülme içsel yani hormonal nedenlerden kaynaklı. Saçınıza sürdüğünüz maddeler hormonal aktivitenize etki edemez. Örneğin bunun gibi argan yağı, yılan yağı gibi yağlarda mevcut ve zeytin yağı için söylediklerim neyse bunlar içinde geçerlidir.

Örneğin sarımsak sürmek gibi uygulamalarında iyi geldiği anlatır tabii bu kadarını ben denemedim ancak o kişilere neden iyi geldiğinin mantığını anlamak kolaydır. Çünkü tek bir saç tipi ve tek bir dökülme tipi bulunmuyor. Hamilelikte dökülen saçlara bu tür uygulamalar iyi gelebilir. Belki kullanmasa da eski saçlarına kavuşacaktır. Ancak kullandığı için bazı kişiler kendilerine iyi geldiğini düşünüyor. Diğer yandan bu tip uygulamalar bilimsel bir temel taşımadığı için fazla üzerine durmayı gerek görmüyorum. Elimde bir bilim insanının araştırması, bir derginin makalesi yokken neyle neyi çarpıp sonuca varayım. Bilim insanları tarafından bu uygulamalar desteklenmiyor.

Yine tecrübelerimden devam edecek olursam doğal bıttım sabunu olarak tanıtılan materyalleri de denemedim bir sonuç alamadım. Yukarı da dediğim gibi kalıtsal bir dökülmeyi deri üstüne sürdüğünüz bir şeyle engellemeniz kolay değildir. Bunların harici internette gördüğünüz diğer tüm ürünlerden uzak durmanızı öneririm. Çünkü faydasının olduğunu gösteren hiçbir veri yok elimizde.

Saç Dökülmesi Hakkında Bilinen Yanlışlar

Toplumumuzda sahte bilim veya yanlış bilgiler çok fazla yaygındır. Bu durum saç dökülmesi içinde geçerli. Bu yanlışlardan gelin birkaç tanesine bakalım.

1. Çok fazla mastürbasyon yapmak saç dökülmesine neden olur

Genelde toplumda böyle bir tabu vardır ancak hiçbir bilimsel çalışma yapılan mastürbasyon ile saç dökülmesi arasında bir bağlantı olduğunu göstermiyor. Genelde insanlar DHT hormonunun fazla salgılanmasına mastürbasyonun neden olduğunu düşünmektedir. Fakat olay bunun tam tersidir. Fazla salgılanan DHT hormonu mastürbasyona neden olabilir.

2. Saç kurutma makineleriyle saçı kurutmak veya şekil vermek saçları döker

Bu da büyük bir yanlış, saç kurutma makineleri veya diğer losyonlar saç köklerinize zarar vermediğiniz sürece dökülmezler. Daha doğrusu erkek tipi dökülmede olduğu gibi düzenli bir şekilde dökülme yaşanmazdı. Bunun yerine belli bir kısım dökülür kalırdı.

3. Kafayı sıfıra kestirmek kelliği önleyebilir

Çevremde en çok duyduğum önerilerden biriside buydu. İnsanlar nedense saçları kazıtmanın daha gür saçlara neden olacağını düşünüyor. Tabii ben hiç saçlarımı daha gür çıkar diye sıfıra vurmadım bunun yerine bir iki makale karıştırdım. Bu konuyla ilgili tutarlı bir şey bulamadım. Ardından doktoruma danıştım o da böyle bir şeyin mümkün olmayacağını dile getirdi. Yani saçlarım daha gür çıkar veya dökülme yavaşlar, saçlarım güçlenir diye boşu boşuna kafanızı jilete, usturaya vurmayın.

Son söz

Saç dökülmesi ve buna yönelik uygulamaları yakından takip ediyorum yeni gelişmeler olduğunda web sitemizde sizinle paylaşacağım. Elimden geldiğince saç dökülmesi nedir, ne değildir, neler yapılmalıdır sizlere anlatmaya çalıştım. Bu noktada en önemli tavsiyem piyasada bulunan saçma ilaçlar ve alternatif tıp uygulamaları yerine doktorunuzla görüşün, neler yapabileceğinizi tartışın. Saç ekim merkezlerini iyi araştırın. Hayat her anında yaşamaya değerdir. Sağlıcakla kalın…

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir