Aşı Nedir? Aşının Tarihsel Gelişimi

İnsan ve hayvanlarda hastalık yapabilen mikroorganizmaların zayıflatılması veya öldürülmesi yoluyla geliştirilen biyolojik maddelere aşı denir. Bu biyolojik madde uygun yollarla vücuda verilerek vücudun düşmana karşı bağışıklık kazanması sağlanır. Uyarılan bağışıklık sistemi hastalık etkenini tanır ve bu madde ile karşılaşıldığında onu yakalayıp yok eden antikorların oluşmasını sağlar. Böylece aşılanan kişi hastalıklara karşı direnç kazanır. Aşılar sayesinde her yıl yaklaşık 3 milyon ölüm engelleniyor. Aşılanan kişi sayısı artıkça aşıların etkinliği de artıyor. 2000 yılında Dünya genelinde kızamık kaynaklı ölüm sayısı 545.000 iken bu sayı 2017’de %80 azalarak 100.000’e düştü.

Aşı ve tarihsel gelişimi

Aşının Tarihçesi

Antik Yunanlı tarihçi Thucydides MÖ 429 yılında Atina’da çiçek hastalığı geçiren kişilerin tekrar aynı hastalığa yakalanmadıklarını gözlemledi.

1695 yılında Çinli Doktor Zhang Lu’nun yazdığı kitapta; çiçek hastalığına karşı koymak için uygulanan ve variolasyon olarak adlandırılan bir teknikten bahsetmişti. Dr. Lu variolasyon için farklı teknikler tarif etmiştir; Çiçek püstüllerindeki püye bulaştırılan pamuk parçası sağlam çocuğun burnuna tutulmaktadır. Bir diğer yöntem de ise; sağlıklı bir çocuğa hastalıktan iyileşmiş bir çocuğun giysileri giydirilmekte. Variolasyondan sonra çocuk yaklaşık 7 günde ateşlenmekte ve çiçek hastalığını daha hafif olarak geçiren çocuk daha sonra tekrar çiçek hastalığı geçirmemektedir.

Çin’den Orta Asya’ya yayılan teknik buradan Kafkaslara geçmiştir Teknikte de değişiklikler olmuş, aktif çiçek lezyonu olan kişinin kolundan alınan püy (irin) kurutularak saklanmış ve uygun bir yöntemle sağlıklı kişinin derialtına kontrollü olarak aktarılmaya başlanmıştır. Türkler Çinlilerden öğrendikleri bu yöntemi göç ettikleri bölgelere taşımışlardır.

18.Yüzyılın başlarında variolasyon Avrupa’ya geçmeye başlamıştır. 1714’de Emanuel Timoni İstanbul’da gönüllü olarak variolasyon yaptırmıştır ve 1716’da Giacomo Pilarino Londra Kraliyet Derneğine variolasyon tekniğini tanımlayan mektup yazmışlardır. İngiliz hekimler bu mektupları hiç dikkate almadılar. Daha sonra İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçisinin oğlunu ve kızını aşılatması üzerine yöntem kabul gördü. Böylece variolasyon Avrupa ve Amerika’da da yaygınlaşmaya başladı.

Aşılar Gelişiyor!

Jenner’ın çiçek aşısı çalışmalarının temelini sütçü bir kızın ‘’çiçek hastalığı olan ineklerden aldığı çiçekle hiçbir zaman çiçek hastalığına yakalanmayacağını’’ söylemesi oluşturmuştur. 1796’da 7 yaşındaki bir çocuğa sütçü kızın elindeki inek çiçeği lezyonundan aldığı materyalle ilk aşısını yapmıştır. Çocuk inek çiçeğine pozitif yanıt vermiştir. Çocukta sadece hafif ateş ve kırgınlık oluşmuş, hastalığın tüm evreleri gelişmemiştir. Jenner daha sonra çocuğa aktif çiçek örneği enjekte ettiğinde çocuğun hastalanmadığını ve çiçek hastalığına karşı bağışık olduğunu bulmuştur. Jenner’in keşfinden sonra hükümetler aşı üretimi için yatırım yapmaya başlamışlardır. -Bu yatırımlar oldukça başarılı sonuçlar vermiştir. Son çiçek vakası 1977 yılında Somali’de görülmüş ve hastalık tüm dünyada yok edilmiştir.-

  • 1885 yılında Louis Pasteur’ün çalışmaları bir devrim noktası olmuştur. Pasteur canlı aşıların geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapıyordu. Henüz bakterilerin ve virüslerin bilinmediği bu devirde hasta hayvanlardan aldığı materyallerin hastalık yapma yeteneklerini zayıflatmaya çalışmaktaydı. Aynı yılın Mayıs ayında Pasteur’a 4 gün önce kuduz bir köpek tarafından ısırılan bir çocuk getirilir. Pasteur çocuğu tedavi edip etmemekte kararsız kaldıktan sonra, çocuğu aşılar. Pasteur’un köpekler üzerinde denediği serumu işe yarar ve çocuk kurtulur. Louis Pasteur’ün ünü yayılır ve dünyanın her yerinde kuduz enstitüleri kurulmaya başlanır.
  • 1910 yılında, Calmette ve Guerin, insan tüberkülozuna karşı koruma sağlayacak bir suş elde etmek için bir veteriner olan Nocard’dan aldıkları inek tüberküloz bakterisini yapay bir vasatta 39 kez pasaj yaptıktan sonra bakterinin hayvanlarda öldürücülüğünü kaybettiğini gözlemlemişlerdir. Daha sonra 11 yıl boyunca 230 kez pasaj yaptıktan sonra elde ettikleri ve hastalık yapma özelliğini kaybeden basile Bacille Calmette–Guerin (BCG) adı verilmişlerdir. İlk BCG aşısı 1921’de Fransa’da Weill-Hale tarafından annesi doğumdan sonra tüberküloz nedeni ile ölen sağlıklı bir bebeğe yapılmıştır.
  • 1923’ de, Glenny ve Hopkins difteri bakterisinden elde edilen güçlü toksini kimyasal olarak inaktive etmiş ve bakteriyi öldürmek için toksoid olarak kullanmışlardır. Pasteur Enstitüsünden Leon Ramon
  • 1923’de difteri toksinini ısı ve formelinle inhübe ederek stabil, toksik olmayan bir difteri toksoidini elde etmeyi başarmıştır. Fransız Tıp Akademisi 1926’da bu aşıyı çocuklar için onaylamıştır.
  • 1936’da Kendrick ve Eldering daha güvenli olan ölü tam hücre boğmaca aşısını geliştirmiştir.
  • 1954’de Virolog John Enders ve pediatrist Thomas Peebles kızamık virüsünü böbrek hücre kültürlerinde üretmeyi başaran ilk bilim adamlarıdır.  Enders ve çalışma arkadaşı Samuel Katz bu virüsle kızamığa karşı aşı geliştirme çalışmalarına başlamışlardır. 1959 yılında ilk duyarlı çocuk aşılanmıştır. 1963’de ABD’de canlı kızamık aşısı lisans almıştır. Günümüzde tüm dünyada bu aşı kullanılmaktadır.
Virolog John Enders
  • 1970’li yılların başında suçiçeği aşısı Japonya’da geliştirilmiştir. ABD’de 1995’de lisans alan aşı günümüzde çok sayıda gelişmiş ülkede rutin kullanım için onay almıştır.
  • Etkili hepatit A aşısı Belçika’da SmithKline Beecham laboratuarlarında geliştirilmiştir. Hepatit A için önce inaktif aşı geliştirilmiştir. Daha sonra aşı hücre kültürlerinde atenue edilmiş ve aşı geliştirilmiştir. Canlı aşılar yüksek etkinliktedir; ancak üretimleri daha uzun sürmektedir. Provost ve arkadaşları 1986’da inaktif hepatit A aşısını hazırlamıştır.

İnsan anatomisi kategorisine ulaşmak için şuraya tıklayabilir veya aramak istediğiniz terimi arama çubuğundan aratabilirsiniz.

Yazının Diğer Serileri:

Kaynak ve İleri Okuma:

  • Bilim ve Teknik Dergisi, Eylül 2019 sayısı
  • Aşılama ve Aşıların Tarihçesi – Doç. Dr. Melahat AKDENİZYrd. Doç. Dr.
  • Mikroorganizmaların BiyolojisiEk alanı – Ethem KAVUKCUBrock,
  • DijitalX
  • Olağanüstü Kanıtlar

Muhammed Uyansız

Muhammed, Psikopatoloji Bilimi platformunun sürekli içerik üreticisidir. Bir Homo sapiens sapiensten daha fazlasıdır. 11 Ekim 1997 doğumlu olan Muhammed şuan Artuklu üniversitesi hemşirelik son sınıf öğrencisidir. Ve kendini tanımlarken şunu kullanır; "Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir."

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir