Dikkat Eksikliği – Hiperaktivite Bozukluğu

Toplumda birçok anneden  “Benim çocuğum çok hiperaktif!” cümlesini duyabilirsiniz. Hatta bazı veliler sık sık öğretmenlerle görüşürler, onların da fikirlerini almak isterler ve çocuklarının hiperaktif olup olmadığı konusunda fazlaca kaygılanabilirler. Sürekli kulağımıza çalınan fakat tam olarak tanımlayamadığımız bu dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB) nedir? Şimdi bilimsel olarak bir inceleyelim.

  Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu olan çocukların günlük işlevselliklerinde bozulma görülür. Yaptıkları işlere odaklanamazlar, işlerini sürekli yarım bırakırlar. Bir işten başka bir işe geçerler ve bunun için su içmek, tuvalete gitmek gibi bahaneler üretirler. Ders ya da odaklanmaları gereken başka bir iş esnasında onlar farklı yerlere dalıp giderler, hayaller kurarlar.

Çocuklar enerjilerini atabilmek adına yetişkinlere göre daha çok hareket ederler tabii ki, fakat dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar yerlerinde durmakta dahi zorlanırlar. Koltuğa oturduklarında kayarak aşağı inerler, ayaklarını sallarlar, kollarını sallarlar. Gün içerisinde durağan olmak onlar için genellikle zordur.

DEHB en yaygın çocukluk dönemi psikopatolojilerinden biridir. DEHB’yi üç kategori altında inceleyebiliriz; çocuklarda sadece dikkat eksikliği olabilir, sadece hiperaktivite bozukluğu olabilir ya da ikisi birden aynı anda bulunabilir.

Dikkat eksiliği nedir? Belirtileri nedir? Tedavisi nasıl olmalıdır?

Dikkat Eksikliği Semptomları

  • Unutkanlık
  • Dışarıdan gelen bir uyarıcı yüzünden kolayca dikkat dağılması
  • Detaylara odaklanmakta güçlük ve basit hatalar yapma,
  • Biri konuşurken onu dinlemiyormuş gibi görünme
  • Eşyalarını sık kaybetme
  • Bir işin sonunu getirmekte güçlük
  • Zaman yönetimi ve bir şeyler organize etmede güçlük

Hiperaktivite Semptomları

  • Oturdukları yerde sürekli kıpırdamak
  • Uygun olmayan zamanlarda ayağa kalmak, dolaşmak
  • Sessiz oynamada güçlük
  • Dışardan sürekli bir şeylerle meşgul halde görünme
  • Çok konuşma
  • Söz kesme, karşı tarafı dinlemede güçlük (dürtüsel)
  • Sırasını beklemede güçlük (dürtüsel)

Kategori olan hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliğinin birlikte görüldüğü durumlarda yukarıdaki semptomlar ortak şekilde çocukta bulunur.

DEHB Sebepleri Nelerdir?

Hala tam olarak kesin bir sebebi bulanamamış olsa da öncelikle genetik faktörlerin etkili olduğu yaplan araştırmalarda anlaşılıyor. Fakat genetiğin yanısıra çocuğun çevresindeki sigara dumanı yahut zehirleyici maddeler gibi hava kirliliğinin de DEHB’ye sebep olduğu tahmin edilmekte. Annenin hamilelik esnasında alkol ya da sigara kullanması, annenin önceki yaşlarda ya da hamilelik esnasında çevrede zehirli maddeye maruz kalmış olması, bebeğin düşük kiloyla doğması ya da erken doğması gibi faktörler de DEHB riski oluşturuyor. Ayrıca son zamanlarda toplumda çok fazla şeker tüketen çocukların aldığı yüksek enerjiden dolayı da bu semptomların görülebileceği düşüncesi var.

Çocuğun yetiştirilme şeklinin de -daha bir çok alanda olduğu gibi- DEHB için önemi vardır. Fakat böyle bir durumda ailenin kendini suçlaması doğru değildir. Çünkü bunu doğrudan ebeveynlere atfetmek oldukça yanlış olur.

Dikkat Eksikliği Nasıl Tedavi Edilir?

Dikkat eksikliği-Hiperaktivite bozukluğu psikoterapi yöntemiyle ya da ilaç ile tedavi edilebilir.

Psikoterapi olarak; davranışçı terapi yöntemi, çocukların sosyal becerilerin gelişmesini, yaptığı işin başında uzun süre durabilme gibi dikkat yeteneklerinin gelişmesini ve diğer yaşadığı güçlüklerin onun günlük işlevselliğini etkilememesini amaçlar. Davranışçı terapi alanında uzman bir psikologtan yardım alabilirsiniz.

Medikal tedavi olarak; psikiyatristler DEHB’ye sebep olan beyin kimyasallarını düzenlemek adına ilaçlar reçete edebilirler. Hiperaktivite için en yaygın olanı; Ritalin, Dikkat eksikliği için en yaygın olanı; Concerta’dır. Bu ilaçlar çocuğun gün içindeki dikkatini ve hareketliliğini düzenler. Ve diğer her ilaç gibi doktor kontrolünde kullanılır, reçetesiz kullanılamaz.

 Uzmanlar terapi ve medikal tedavinin aynı anda uygulandığında çok daha etkili olduğunu gözlemlemişlerdir.

Kaynak ve İleri Okuma:

Ayşenur Atın

Merhaba, ben Ayşenur Atın, 22 yaşındayım. Nişantaşı Üniversitesi’nde psikoloji okuyorum. Psikoloji biliminin içinde özellikle çocuk ve ergen psikolojisine, onların gelişim süreçlerine özel bir ilgi duyuyorum. Öğrendiğim bilgileri ve tecrübelerimi, yaptığım araştırmalarla birleştirip bilinçlenmek ve bilinç kazandırabilmek adına makaleler yazıyorum. Özel hayatımda ise en ilgi duyduğum şey zentangle çizmek diyebilirim. Onun haricinde çeşitli edebi türlerde de amatör olarak yazı yazıyorum. Herhangi bir öneri, soru yahut eleştiriniz için aysenur.atin kullanıcı adıyla bana instagramdan ulaşabilirsiniz.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir