Vahşetin Çağrısı – Kitap Yorumu

Vahşetin Çağrısı, Jack London tarafından yazılmış, bir kurt köpeğinin yaşamını konu alan kitaptır. Jack London her zaman olduğu gibi Vahşetin Çağrısı adlı kitabında da hayatın gerçeklerini sayfalar eşliğinde yüzümüze vuruyor. Her sayfayı çevirişinizde işlerin daha iyiye gitmesini, yaşanan acının dinmesini umut ediyorsunuz Jack London’dan. O da okurunun neyi istediğini iyi biliyor ki her zaman güzel bir sonla bitiriyor bu kitaplarını. Örneğin Beyaz Diş adlı romanında yaptığı gibi.

Vahşetin Çağrısı kitabı, Beyaz Diş adlı bir diğer kitaba benzetilse de üslup ve özgünlük açısından ikisinin arasında dağ gibi fark bulunuyor. Kitabın ana karakterlerinden olan Buck, Alaskanın keskin soğuğunda kızak çekmekte olan bir kurt köpeğidir. Buck’ın çıkmış olduğu uzun yolculuklar sırasında nasıl mücadele ettiğini ve nelerle karşılaştığı çarpıcı bir şekilde anlatıyor kitap. Bunu yaparken de her sayfasında okurun merakını arttırmayı ihmal etmiyor.

Vahşetin Çağrısı

Jack London’un bu tür kitaplarında vurgulanmak istenen temel konu iç güdü. Örneğin Ademden Önce adlı kitabında da bizlere geçmişten bugüne içimizde var olan atalarımızın çağrılarını anlatmaya çalışmıştı. Şimdi Vahşetin Çağrısı Kitabında da bunu yapıyor. Her ne kadar bir köpek olsa da Buck, bir zamanlar kurtlardan evrilip, insanların arasına karıştığı için, içinde o eski anılarına dair iç güdüleri çağrışıyor. Ormanda onu bekleyen bir şeylerin olduğu düşüncesine kapılıyor. Her ne kadar ormanda hiç bulunmamış olsa da ormanda kendine ait bir şeyler bulabileceğini, kendinin bir parçalarını orada tamamlayacağı ümidine kapılıyor.

Günümüzde baktığımızda ise Jack London’un anlatmak istediği dürtü konusunda gerçekten haklı. Köpekler her ne kadar evcil hayvanlar olsalar bile, milyonlarca yıl ormanda vahşice savaşmış, en güçlü rakibine bile boyun eğmemiş kurtlardır. Genlerine işlenmiş olan yırtıcılık ve saldırma iç güdüsü belki de günümüzün çoğu kurt köpeğinin içinde var olan bir dürtüdür.

Vahşetin Çağrısı Kitap İnceleme

Beyaz Diş adlı romanında da aynı vurguyu yapmıştı bize Jack London. Orada da uzaklardan gelen bir çağrı vardı. Her ne kadar evcilleştirilmiş olsa da, orman için deliye dönmüş bir kurt vardı karşımızda. Küçüklüğünde karşılaştığı zorluklara iç güdüleri ile yanıt veriyor, atalarından gelen o eşsiz gücü sonuna kadar kullanmaya çalışıyordu.

Vahşetin Çağrısı kitabında insan ve köpekler arasındaki bağlantıyı da çok iyi anlayacaksınız. Köpeklerin neler hissettiğini, sizi ne olarak gördüğünü daha iyi bileceksiniz. Bir yandan düşünürken, diğer yandan müthiş bir ölüm kalım mücadelesinin içinde bulacaksınız kendinizi.

O acımasız gösteriyi her seyredişinde aldığı ders hep aklına geliyordu: Sopa kimdeyse, kanun onun elindedir.

Vahşetin Çağrısı / Jack London

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir