Kontrolsüz Teknoloji Kullanımı Çocuklara Neler Yapabilir?

Bir misafirliğe gittiğinizde ya da dışarı çıkıp çevreyi gözlemlediğinizde birçok çocuğun elinde tablet ya da akıllı telefon olduğunu rahatlıkla farkedebilirsiniz. Çocuğu mızmızlandığı anda hemen eline telefon tutuşturup al bununla oyna diyen, çocuğum bir tek çizgi film izlerken yemek yiyor diye hemencik önüne bir video açıveren annelerimiz, ne yazık ki o küçük masum ekranların çocuklarına neler yapabileceklerinden habersizler. Aslında “yoğun” ekrana maruz kalan bir çocuğun, yaşıtlarından farklılaşmaya başladığını yavaş yavaş fark etmeye başladık. Annelerimiz bunun kötü olduğunu biliyor, fakat neden kötü olduğunu bilmiyor. Bu bağımlılıktan kurtulamamanın sebebi de aslında saatlerce bu ekranlara maruz kalmanın zararlarının yeteri kadar farkında olmamamız…

Çocukları çoğunlukla tablet ve telefonlara nasıl yöneltilmelidir.


Kafa karıştırmadan önce yoğun teknoloji kullanımıyla, uzmanların tanımına uygun şekilde teknoloji kullanımının arasında fark olduğunu belirtmeli ve yoğun teknoloji kullanımıyla neyin kastedildiğini açıklamalıyız. Uzmanların belirlediği sınırlar içerisinde kullanılan teknoloji çocukların lehine kullanılabilir. Çocuklar yaşlarına uygun uygulamaları, uygun zaman zarflarında kullandığı sürece gelişmelerine katkı sağlayabilirler. “Yoğun” veya “kontrolsüz” (diye adlandırdığımız) miktarda teknoloji kullanan çocuklar ise; gün içerisinde saatlerce telefon, tablet ve televizyon gibi teknolojik aletleri kullanan, çevresiyle farkedilebilir derecede bağlantısını kesmiş, diğer nesnelere ve özellikle oyuncaklara karşı ilgisi azalmış ve fiziksel olarak da faaliyeti azalmış çocuk grubudur diyebiliriz. Bu çocukların gelişimlerindeki aksaklıkları gözlemleyerek de fark edebilirsiniz.

ERKEN YAŞLARDA YOĞUN TEKNOLOJİ KULLANIMI VE OTİZM BENZERLİKLERİ

Akıllı telefonlar ve otizm

Erken yaşlarda yoğun teknolojiye maruz kalan çocukların bazılarında (teşhis koyarken neredeyse birbirine karışacak miktarda) otizm belirtileri görülebiliyor. Otizm kelimesi “kendi kendine”, “otomatik şekilde” gibi anlamlara geliyor. Yani dışardan bakıldığında otizmli çocukların birçok işlerini kendi başlarına yapmaya çalıştıklarını, akranlarıyla oynamadıklarını, oyuncaklara ve nesnelere bir anlam yükleyemediklerini, dil becerilerinin geride olduğunu ve çevreyle konuşmadığını, siz sanki orada hiç değilmişsiniz gibi davrandıklarını gözlemleyebilirsiniz.

Erken yaşlarda yoğun teknolojiye maruz kalan çocuklarda da bazı alanlarda yeterince gelişemedikleri için bu tür belirtilere rastlanabiliyor. O yüzden çocuğumuza teknoloji anlamında gereken sınırları koymalı ve bu konuda kararlı, programlı davranmalıyız. Eğer bu konuda istikrarlı ve bilinçli olursak, teknolojiyi çocukların lehine kullanmalarına yardımcı olabiliriz. Hem eğlenirken, hem de öğrenebilirler. Fakat mühim olan kontrollü ve ebeveyn denetimi altında olması.

PEKİ, ÇOCUKLAR HANGİ GELİŞİM ALANLARINDA TEKNOLOJİDEN ETKİLENİYOR?

Tabletler ve telefonlar kontrolsüz kullanıldıklarında çocukların bilişsel becerilerini, dil gelişimlerini, sosyalleşmelerini, uyku dengelerini, dikkat sürelerini ve bunların yanında daha birçok gelişim sürecini etkiliyor.

BU GELİŞİMSEL PROBLEMLER NASIL BİR ZİNCİR OLUŞTURUYOR?

Çocuk önüne verilen tabletin üzerinde parmağını oynatabilince, ebeveynler çocuklarını zeki olarak tanımlıyor. Fakat, bu çocuk önüne birkaç farklı oyuncak konulduğunda kendiliğinden bir oyun yaratabiliyor mu? İşte çocukların başka nesnelerle ve oyuncaklarla hiç ilgilenmeden sadece ve sadece teknolojiye bağımlı yaşamasının bilişsel beceriye vurduğu darbe burada başlıyor. Bazı ailelerin her sıkıştıklarında çocukları bir ekranın başına oturtup, öylece onları kendi başlarına bıraktıkları için çocuklar oyuncakla oynamayı iyice unutmaya başladı.

Birçok çocuk oyuncaklarla oynasa bile, yine o saatlerce izledikleri çizgi filmlerin figür oyuncaklarını alıp, o çizgi filmin sahnelerini canlandırarak oynuyorlar. Çocukların yaratıcıklıkları bu bağımlı oldukları cihazlardan dolayı bir yerde tıkanıyor. Oyun oynama yeteneği gelişmeyen çocuklar sosyal anlamda da zorluklar yaşamaya başlıyor. Akranlarının yanına gitmiyor, onlarla anlamlı bir ilişki kuramıyor. Bu da ister istemez dil gelişiminde de bozukluklara yol açıyor. Çocukların öğrendikleri kelime sayısı düşüyor, bu da beraberinde anlamayla alakalı problemler getiriyor. Normalde 2-3 yaşlarındaki bir çocuğun 3- 4 kelimelik cümleler kurabilmesi beklenir. Fakat yoğun teknolojiye maruz kalmış, ailesiyle ve yaşıtlarıyla yeteri kadar iletişim kurmamış çocuklardan uzun yapıda cümleler duymak çoğunlukla zor oluyor.


Bir başka problem de uyku bozukluğu. Çocukların özellikle yatmadan önce maruz kaldıkları ekrandan yayılan mavi ışık vücudumuzun biyolojik saatini etkiliyor ve bu da çocuklarda uyku hormonu olarak bilinen melatonini azaltıyor, uyku bozukluklarına yol açıyor. İhtiyacı kadar uyuyamayan çocuklarda da dikkat eksiklikleri görülmeye başlanıyor. Zaten uzun süren saatler boyunca çizgi film izlerken ya da oyun oynarken ekrana odaklanmaya çalışan çocuklar, ekranı kapattıktan sonra gerçek dünyadaki hayata ve durumlara odaklanmaya zorlanıyor, bir de buna uykusuzluk problemi eklenince dikkat eksikliği daha da artabiliyor.

Ayrıca yapılan araştırmalarda kontrolsüz teknoloji kullanımının okul öncesi dönemindeki çocuklarda obeziteye de yol açtığı gözleniyor. Çünkü çocukların internette dolaşırken ya da televizyon izlerken gördükleri yiyecek reklamları, çocuklarda daha fazla yeme isteği uyandırabiliyor. Ve bu çocuklar sürekli hareketsiz kaldıkları için de gün içinde aldıkları kalorileri yakamıyorlar. Farkettiyseniz bu öyle bir zincir ki, çocuğunuzun teknoloji kullanımını düzenlememeniz ve sınırlandırmamanız halinde birçok olumsuz sonuç çıktığı yetmezmiş gibi, bir de sonuçlar kendi içerisinde ekstra olumsuzluklar yaratabiliyor.

ÇOCUKLAR TEKNOLOJİYLE NE ZAMAN TANIŞMALI?

Çocuklar teknolojiyle ne zaman tanışmalı?

Çocukların teknolojiyle tanışmasıyla alakalı Amerikan Pediatri Akademisinin bir yaş önerisi var. 18 aydan önce çocukların mümkün olduğunca teknolojiyle tanışmaması gerekiyor. Eğer tanışacaklarsa bile, çok çok sınırlandırılmış olmalı. Mesela anneannesiyle yahut bir akrabasıyla sizin denetiminiz altında görüntülü konuşma yapabilir. Çünkü çocuklar çevresindeki insanlarla etkileşime geçerek büyüyor ve gelişiyor. Çocukların asosyal bir hayata alışması, insanlardan kopuk ve teknolojiye bağımlı hale gelmesi sonralarda anksiyete(kaygı) bozukluklarına da yol açabiliyor. Bu yüzden çocuğunuza mutlaka sosyalleşmesi için fırsat vermelisiniz.


18-24 ay aralığında ise çocuğunu teknolojiyle bir araya getiren ailelerin mutlaka çocuklarına eşlik etmeleri gerekiyor. Çocuğunuzun gözünü hiç ayırmadan ekrana bakması size çok anlamlı bir hareket gibi gelebilir fakat bu yaşlardaki çocukların ekranda olup bitenle gerçek yaşam arasında bir anlam ilişkisi kurması çok zordur. Ayrıca çocuğun ekrandan ne tür bilgiler aldığının da ailenin kontrolü altında olması gerekiyor.


Günümüz şartlarında 2-5 yaşları arası çocukların hemen hemen hepsi teknolojiyle, özellikle tablet ve telefonlarla oldukça temas halinde. Amerikan Pediatri Akademisi bu çağdaki çocukların ailelerinin uygun bir program hazırlaması ve gözetmesi halinde, günde 1 saati aşmayacak şekilde teknoloji kullanımında bir sıkıntı görmüyor. Bu süreden arta kalan saatlerde de (özellikle) 1 saatten daha fazla tablet veya telefon kullanmak isteyen çocuklar için, vücutlarını ve zihinlerini geliştirecek farklı faaliyetlere yönlendirmek iyi olabilir. Mesela önlerine bir kağıt ve renkli boyalar verirseniz, hayal gücünü ve ince motor becerilerini geliştirmek için faydalı olacaktır. Ya da sosyal becerilerini geliştirmek adına onlarla etkileşime geçerek, birlikte oyun oynayabilirsiniz. Böyle bir programda çocuğunuz hem teknolojiden ve tercih ettiği eğlenme yönteminden mahrum kalmamış olur, hem de gelişmesi
gereken diğer becerilerini de sizin yönlendirmeleriniz ile geliştirebilir.

NE TÜR UYGULAMALAR (APLİKASYONLAR) KULLANMALI?

Çocuklar için mobil uygulamalar.

1) Elektronik kitaplar

İnternette bulacağınız elektronik kitaplar, mağazalardan alacağınız kitaplardan daha ekonomik olabilir, hatta ücretsiz bile bulabilirsiz. Fakat yine bulduğunuz kitapların içeriklerine dikkat etmelisiniz. Çocuğunuzun anlayabileceği, ve yanlış örnekler içermediğini düşündüğünüz kitapları çocuğunuza okuyabilirsiniz. Eğer video şeklindeki kitapları çocuğunuza izletmeyi planlıyorsanız da ani sesleri ve gürültüsü daha az olan videolar tercih etmelisiniz. Aksi takdirde çocuklarda kaygı ve korkuya sebep olabilir.

2) Disney Magic Timer by Oral-B

Bu uygulama özellikle 6-8 yaş arası çocuklar için öneriliyor. Çocukların diş fırçalama alışkanlıklarını geliştirmek için tasarlanmış bir uygulama. Hızlıca diş fırçasını dişlerine sürüp, hemen banyodan çıkan çocuklarınız için faydalı olabilir. Bu uygulamda çocukların diş fırçalama sürelerinin uzamasına destekte bulunuyor. Cihazınızın uygulama marketlerinden bulabilirsiniz.

3) LingoKids

Bu uygulama 2-5 yaş arası çocuklar için öneriliyor. Amacı çocuklara oyun vasıtasıyla ingilizce kelimeler öğretmek. Örneğin çocuklar ağızlarını, burunlarını ingilizce olarak söylemeyi öğrenmiş oluyor ve içeriklerdeki görseller sayesinde yerlerini de öğrenmiş oluyor. Çocuğunuzun dil gelişimi için katkı sağlayabilecek bir program.

4) MentalUP

Bu oyun ise 4-13 yaş arası çocuklar için öneriliyor. Görsel, sözel, matematiksel zekayı, dikkat ve hafızayı geliştirecek oyun seviyeleri var. Daha da güzeli başlangıçta çocuğun okuma yazma bilip bilmediğini soruyor ve karşısına ona göre oyunlar çıkartıyor. Pedagojik ürün sertifikalı bir oyun ve aynı zamanda TÜBİTAK desteğini de almış.

5) TinyTap

Bu oyun da 2-8 yaş arası çocuklara öneriliyor. İçerisinde günlük hayat becerileri, matematik yetenekleri ve daha birçok beceriyi geliştirecek farklı oyunlar mevcut. Üstelik öğretmenler tarafından tasarlanmış.

6) Sky Map

Harika bir mobil uygulamadır. Siz ve çocuğunuz için çok eğlenceli ve öğretici olabilir. Bu aplikasyon sayesinde geceleri yıldızların, takım yıldızlarının, bulutsuların ve gezegenlerin konumu kolayca bulabilirsiniz.

7) Duolingo

Duolingo tekrar üzerine kurulu bir yabancı dil eğitim uygulamasıdır. En temel seviyeden başlatıp, yabancı dilinizi geliştirmeye yarayan eğlenceli bir mobil uygulamadır.

Ayrıca çocuklar ve ebeveynler için bilimsel uğraşlar adlı şu yazımız sayesinde yepyeni eğitici ve bir o kadar eğlenceli hobiler edinebilirsiniz.

EBEVEYNLER NE YAPMALI?

Başımız sıkıştığında çocuğumuzu hemen ekranların karşısına itmek, sanki teknoloji bir kaçış yoluymuş gibi görmektense; çocuğumuzun becerilerini ve gelişimini arttırmak adına teknolojiyi kontrollü ve uygun kullanmaya dikkat etmeliyiz. Birçok alanda olduğu gibi teknolojiyi de olumlu ya da olumsuz şekilde kullanmak bizim elimizde. Burada en önemli nokta: sınır.

Çocuklar kendilerini herhangi bir konuda sınırlamak için oldukça küçüktür. O yüzden Amerikan Psikiyatri Akademisi’nin de önerdiği üzere çocuğumuzun yaşı doğrultusunda bir program belirleyip, onun gelişimine teknoloji aracılığıyla katkı sağlamalıyız. Kontrolsüzce onları ekranın karşısına oturtmaktan kaçınmalıyız. Yukarıda tavsiye edilen uygulamalar ile çocukların gelişimine katlı sağlayabilirsiniz. Telefonla oynayacağı o saat dolduktan sonra, arta kalan vakitlerde de çocukların özellikle akranlarıyla vakit geçirmeleri onların soyal becerilerine, dil gelişimlerine katkı sağlayacaktır.

Eğer akranlarıyla vakit geçiremeyecek kadar küçükse, bunu aile bireyleriyle de yapabilir. Ya da yine evde onun gelişimine katkı sağlayacak oyuncaklara yönlendirebilirsiniz. Eğer teknolojiye ve bilime çok meraklıysa, mekanik oyuncaklar satın alabilirsiniz. Oyuncak mağazalarında bilim oyun setleri ve mekanik oyuncaklar adı altında satılan faydalı oyuncaklar bulabilirsiniz.

Kaynakça:

Ayşenur Atın

Merhaba, ben Ayşenur Atın, 22 yaşındayım. Nişantaşı Üniversitesi’nde psikoloji okuyorum. Psikoloji biliminin içinde özellikle çocuk ve ergen psikolojisine, onların gelişim süreçlerine özel bir ilgi duyuyorum. Öğrendiğim bilgileri ve tecrübelerimi, yaptığım araştırmalarla birleştirip bilinçlenmek ve bilinç kazandırabilmek adına makaleler yazıyorum. Özel hayatımda ise en ilgi duyduğum şey zentangle çizmek diyebilirim. Onun haricinde çeşitli edebi türlerde de amatör olarak yazı yazıyorum. Herhangi bir öneri, soru yahut eleştiriniz için aysenur.atin kullanıcı adıyla bana instagramdan ulaşabilirsiniz.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir