Erkek Üreme Sistemi; İşlevi, Özellikleri ve Hastalıkları

Üreme, canlıların kendilerine benzer yeni canlılar oluşturmasını ve soylarının devamını sağlayan olaydır. Canlılar doğar doğmaz üreme yeteneklerine sahip değildir. Canlıların üreyip çoğalabilmeleri için gelişip ve olgunlaşması gereklidir. İnsanda üreme yetenekleri ergenlik dönemi ile başlar.

Erkek üreme sistemi hakkında herşey

 Dişi üreme hücresi olan yumurta anne karnındayken üretilmeye başlanır ve kız çocukları yaklaşık 400.000 kadar olgunlaşmamış folikül ile doğarlar.(Foliküller olgunlaşmamış yumurta torbacıklarıdır.) Bu foliküller ergenlik dönemi ile birlikte olgunlaşmaya başlar. Erkekler de ise böyle bir durum yoktur.  Ergenlik dönemi ile birlikte gelişmemiş ilkel üreme hücreleri (spermatogonyum) çoğalıp ve farklılaşmaya başlar. Bu farklılaşma sonucu spermler oluşur.

ERKEK ÜREME SİSTEMİ

Erkek üreme sisteminin rolü, sperm hücrelerini üretmek, uygun koşullarda saklamak ve sperm ile yumurtanın birleşimini sağlamaktır.

I) ERKEK ÜREME ORGANLARI

a) Testisler

Er bezleri olarak da adlandırılır ve bir çift olarak bulunur. Embriyolojik büyüme döneminde karın içinde gelişen testisler; doğumdan kısa bir süre sonra kasık bölgesinin alt kısmında yer alan skrotum adı verilen torbaya inerler. Bu iniş kasık kanalından gerçekleştirilir ve testislerle birlikte onları besleyen kan damarları ve sinirlerde taşınır. Testislerin sağlıklı sperm üretebilmeleri için normal vücut ısısından yaklaşık 2 derece daha soğuk bir ortamda bulunması gerekir. Skrotum bu ortamı sağlamakla birlikte; havanın soğuk ya da sıcak olduğu durumlarda içerdiği kaslar sayesinde testisleri vücuda yakınlaştırır veya uzaklaştırır. Yakınlaşma soğuk havalarda olurken, uzaklaşma (sarkma)  ise sıcak havalarda meydana gelir.

Testislerin her biri yaklaşık 4-5 cm uzunluğa, 2-3 cm genişliğe ve 40 gram ağırlığa sahiptir. Her bir testis yaklaşık on loba bölünmüştür. Her bir lobun içinde uzunluğu 50 cm olan ve kıvrımlı tüpçükler vardır. Bu tüpçükler seminifer tüpçükler olarak adlandırılır. Seminifer tüpçüğün dış duvarına yakın bir bölgede bulunan ve gelişmemiş üreme hücreleri bulunur. Ergenlik dönemi ile birlikte gelişmemiş ilkel üreme hücreleri (spermatogonyum) çoğalıp ve farklılaşmaya başlar. Çoğalan ve farklılaşan tek bir hücreden 512 hücre oluşur ve ortalama 72 gün süren bir olgunlaşmanın ardından ortaya çıkan hücreler sperm ya da spermatozoa olarak adlandırılır. Sperm hücreleri olgunlaşırken hem mitoz hem de mayoz bölünme geçirir. Mayoz bölünme sırasında 46 olan kromozom sayısı yarıya iner. 46 kromozomdan ikisi cinsiyet kromozomudur. Spermler 22+X veya 22+Y kromozomludur.  Dişilerin ürettiği bütün yumurtalar ise 22+X şeklindedir. 44+XX kromozoma sahip bir canlı dişi olurken; 44+XY kromozoma sahip bir canlı ise erkek olur.

Reproductive System: Facts, Functions & Diseases ile ilgili görsel sonucu
Erkek üreme sistemi yapısı

Testisler ayrıca hormon da salgılar. Seminifer tüpçüklerin dış kısmında bulunan Leydig hücreleri, kolesterol kullanarak testosteron hormonu üretirler. Testosteron steroid yapılıdır ve erkeklerde günde 4-9 mg arasında üretilir.-Dişiler de çok az testosteron üretebilir- Testosteron en az üç farklı hormona dönüşür ve testosteron kullanılarak üretilen hormonlar androjen olarak isimlendirilir.

SPERMİN YAPISI

Erkekler ergenlik çağından itibaren günde ortalama 100-300 milyon sperm üretir. Yaş ilerledikçe sperm sayısı azalsa bile erkek ölene kadar sperm üretebilir. Bir sperm yaklaşık olarak 70 mikron boyundadır. Spermler baş boyun ve kuyruk olmak üzere üç kısımdan oluşur. Başın dış kısmında, burayı bir zar gibi saran akrozom bulunur. Akrozomun içinde dişi üreme hücresi olan yumurtanın dış kabuğunu delecek enzimler bulunur. Baş kısmının içersinde ise genetik materyal vardır. Boyun bölgesinde ise spermin hızlı hareketine enerji sağlamak amacıyla mitokondriler bulunur. Kuyruk ise bir kampçı gibi hareket eder ve spermin dakikada 1-4 mm hızla ilerleyerek yumurta ulaşmasını sağlar.

b) Epididimis

Testislerde üretilen spermler daha sonra epididimis’e geçer. Epididimis her iki testisin arka kenarı ve üst ucunda bulunan kendi üzerine kıvrılan bir yapıdır. Şekli virgüle benzer ve yaklaşık 4 cm uzunluğundadır. Her epididimisin içinde kıvrılmış tüpler bulunur ve bu tüplerin uzunluğu 6 metreyi bulabilir. Spermler burada 18 saat ila 10 gün arasında kalarak gelişimlerini tamamlar. Olgunlaşan spermler burada bir aya kadar tutulabilir. Eğer bu süre içinde dışarı atılmazlar ise burada ölür ve vücut tarafından emilirler. Ejakülasyon yani dışarı atım gerçekleştirilecekse, tüplerin duvarında bulunan düz kaslar kasılarak spermleri duktus deferense doğru iter.

c) Duktus Deferens

Epididimisin alt ucundan devam eder ve çapı daha geniştir. Yaklaşık 45 cm uzunluğunda duktus deferens, her iki testisin arkasından yukarıya çıkarlar. Kan damarları ve sinirler ile birlikte karın boşluğuna geçerler. Sonra idrar kesesinin üstünden aşağıya inerek genişler. Seminal vesiküllerin kanallarıyla birleşerek prostatın içinden geçerek üretraya açılırlar.

d) Seminal Vekilüs

Kıvrımlı bir yapıya sahip olan bu iki adet keseciktir. İdrar torbasının arka-alt ve rektumun ön kısmında yer alır. Her birinin uzunluğu yaklaşık 5 cm’dir. Dışarı atılacak spermlerin enerji ihtiyacını karşılamak için bolca fruktoz şekeri bulundurur. Seminal vesikülün salgısında alkalin fosfataz, fibrinojen, bazı prostaglandinler ve bolca mukus bulunur. Penisin iç kısmının ve vajinanın asidik ortamını inhibe etmek için seminal vesikül salgısı bazik bir yapıdadır ve semenin %60’ını oluşturur. Duktus deferens ile birleşerek kısa bir ejekülatör kanal oluşturur. Bu kanallar yaklaşık 2 cm uzunluğundadır ve prostat bezinin içinden geçerek üretraya açılır.

Erkek Üreme Sistemi
e) Prostat Bezi

Sadece erkelerde bulunur ve kestane büyüklüğündedir. Ejekülatör kanal prostatın içinden geçer.  İçersinde birçok salgı bezi ve kanal bulundurur. Kalsiyum, sitrat iyonu, fosfat, pıhtılaşma enzimleri ve beyaz renkli bir sıvı üretir. Semene beyaz rengini bu salgı verir. Prostatın dışını kaplayan bir kapsül vardır, bu kapsül semenin dışarı atılımı esnasında duktus deferensle aynı anda kasılarak prostat salgısını semene karıştırmış olur.

f) Bolboüretal Bezler

Prostat bezinin alt yakınında bulunan ve bezelye şeklinde bezlerdir. İki tane olarak bulunur. Cinsel birleşmeden önce penisten dışarı çıkan renksiz bir sıvı üretirler. Bu sıvı şeffaf ve yapışkan bir yapıdadır ayrıca kayganlığı sağlar.

g) Penis

Hem üreme sistemine ait hem de boşaltım sistemine ait bir yapıdır. Cinsel birleşmeyi sağlayarak semenin dişinin vajinasına iletimini sağlar. 3 adet silindirik yapıdan oluşur. Bunlar; penisin üst yan kısımlarını kaplayan iki adet kavernöz korpus , alt kısımdan öne doğru uzanan bir tane süngerimsi korpus ve süngerimsi korpus içinde uzanan bir tane süngerimsi üretradır. Süngerimsi korpus penisin uç kısmında genişleyerek penis başını oluşturur. Bu üç yapıyı bir arada tutan ve derinin hemen altında bulanan bir de bağ doku vardır. Bu üç yapının tümü de zengin kan damarları tarafından beslenir.

Penis Nasıl Sertleşir?

Penisin yapısında boşluklar bulunur ve bu boşluklarda kan olmadığı zamanlar da penis pörsümüş haldedir ve yapısı çok yumuşaktır.  Penisin sertleşmesi bir reflekstir, omurilik ve beyin tarafından kontrol edilir. Parasempatik sinirler sertleşmeyi başlatırken, sempatik sinirler sertleşmeyi durdurur.  

Dokunma, görsel, işistesel, koklama ve düşsel duyularla gelen uyartılar parasempatik yolla penisin atardamarlarına ulaşıp onları genişletip kanla doldurur. Kan doldukça penisin toplardamarlarına baskı yapar ve kapatır, kan penisten dışarı kaçamaz ve sertleşme devam eder. Gelen uyartının şiddetine göre az veya çok sertleşme olur. Bu olay 5-10 saniye içinde hızlıca gerçekleşir.

Ejükasyon(Boşalma)

Boşalma semenin(meninin) dışarı atılmasını sağlayan spinal bir reflekstir. Bu olay penisteki sürtünme uyartıları yeteri düzeye ulaşınca gerçekleşir. Epididimis, duktus deferens, fırlatma kanalları, prostat ve sinal vesikül önce salgılarını penis üretrasına doldururlar. Daha sonra üretradaki kasların kasılması ile semen dışarı atılır. Ejükasyon esnasında mesane çıkışındaki sfinkter kas kapandığı için idrar ve semen karışmaz.

Semen

Semenin içinde duktus deferens salgısı ile karışık %10 sperm, %30 prostat sıvısı ve %60 seminal vesikül salgısı vardır. Her ejükasyon sırasında yaklaşık 2,5-4 ml semen dışarı atılır. Her bir mililitrede yaklaşık 100 Milyon sperm bulunur.

İnsan Vücudunun Diğer Sistemleri

İnsan Vücudunun Diğer Organları

Muhammed Uyansız

Muhammed, Psikopatoloji Bilimi platformunun sürekli içerik üreticisidir. Bir Homo sapiens sapiensten daha fazlasıdır. 11 Ekim 1997 doğumlu olan Muhammed şuan Artuklu üniversitesi hemşirelik son sınıf öğrencisidir. Ve kendini tanımlarken şunu kullanır; "Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir."

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir