Çığır Açan Beyin Vakaları

Beynimizi tamamen anlamaktan hala çok uzaktayız. Ancak yavaş yavaş adım adım ilerliyoruz, bazı gizemleri çözüyoruz, sonra yenilerini buluyoruz.

Klasik vaka çalışmalarına dönüşen aşağıdaki klinik vakaların değerli bir özelliği, bir şekilde beynin psişik dünyamızda tuttuğu yere dair kanıtlar vermiş olmasıdır.

Phineas Gage Vakası

Phineas Gage, Amerikalı bir demir yolu çalışanıydı ve tuhaf bir kaza geçirmişti. 1848 yılının eylül ayında, genç işçi kaya patlatmaktaydı ama yaptığı bir hata sonucu patlama beklediğinden önce gerçekleşti.

Yanlış hesaplaması sonucunda Phineas yaklaşık 20 metre uzağa fırlamış ve demir bir çubuk başına saplanmıştı. Çubuk, yanağından girdi ve başının üstünden çıktı.

Harlow, Phineas’ın doktoruydu ve yaşananlara dair bir kayıt bıraktı, Phineas’ın kazadan sonra bilinçli kalması ve gerçekle temastan kopma belirtisi göstermemesinden oldukça etkilenmişti. İyileşme süresi sadece 10 hafta sürdü ve asla bilişsel yeteneklerini kaybetmemiş görünüyordu.

Gage’in doktoru Harlow

İyileşmenin ardından, Gage her zamanki gibi çalışmaya geri döndü, ancak kişilik değişiklikleri göstermeye başladı. Önceden sakin bir adamdı, ama şimdi diğer değişimlerle beraber aşırı derecede sinirli biri olmuştu. 

Bu, klinik davranışlardan ve hatta kişiliğin fiziksel beyin ile nasıl ilişkili olduğuna dair klasik bir örnek olan klinik vakalardan biridir.

Phineas’ın Kafatası

Bununla birlikte, bazı çalışmalar beyin travması ve yüz disfigürasyonunun etkilerinin yeterince ayrıntılı olarak incelenmediğini düşündürmektedir. Bazıları, bu faktörlerin de kişilikteki değişimini büyük ölçüde etkileyebileceğine inanmaktadır.

H.M. Vakası

İşte psikolojide büyük bir etkisi olan, tarihin dikkat çekici klinik vakalarından bir diğeri. Baş harfleri, hastanın ismi Henry Molaison’u temsil ediyor. 27 yaşındayken beyninin bazı parçalarının çıkarılması için ameliyat edildi. Hipokampusu ve amigdalası, epilepsi rahatsızlığını iyileştirmek için çıkarıldı.

Henry Molaison

Ameliyatın sonuçları şaşırtıcıydı. Hasta H.M. yeni hatıraları saklayamıyordu. Ameliyattan önce olan her şeyi hatırlayabiliyordu ama sonra olan şeyleri hatırlamıyordu.

Sürekli olarak şu anda yaşamaktaydı, her şeyi olduktan hemen sonra unutuyordu. Örneğin, odaya birisi girerse, onları karşılardı. Fakat kısa bir süre sonra ayrılıp geri dönerlerse, onları tanımazdı.

Henry öldüğünde hafızasında yalnızca 27 yaşına kadar olan bilgiler vardı.

Hayatları boyunca, doktorlar her zaman H.M.’nin çevresindeydi ama hiçbir zaman yeni anılar oluşturma becerisini geri kazanmadı. 2009 yılında öldü ve en ünlü klinik vakalar arasında yer almasından dolayı, tüm dünya internette yayınlanan beyin otopsisini izleyebildi.

Henry’nin Beyni ve Normal Beyin

Prosedür sırasında, beyninin en zarar gören kısmının entorhinal korteks yani Alzheimer’ın ilk evrelerinde kötüleşen alanı olduğunu keşfettiler.

Donald Vakası

Donald, fensiklodin (bağımlılık yapan bir ilaç türü) etkisi altında kız arkadaşını öldürdü, ama bunu hatırlayamıyordu. Daha sonra organik amnezi teşhisi kondu. 

Yıllar sonra bisikletiyle hastaneden çıkıyordu. Aniden, bir araba çarptı ve Donald komaya girdi. Uyandığında olağanüstü bir şey oldu.

Donald cinayeti hatırlamaya başladı ve tekrar tekrar kontrol edilemeyen flashback’ler yaşadı. Sürekli olarak aklında o olayı yaşıyordu. Ayrıca nöbetler geçiriyordu.

Donald’ın durumu, bildiğimiz en gizemli klinik vakalardan biridir. Bilim hâlâ kayıp belleğinin neden geri geldiğini açıklayabilmiş değil. Hafızanın neden böyle işkence edici bir şekilde kendini gösterdiği hakkında daha az şey biliniyor.

Bunlar, psikoloji tarihindeki en önemli klinik vakalardan sadece birkaçıdır. Her biri bizi, bazen hiç farkında olmadan, beynimiz olan inanılmaz organ hakkındaki bilgimizde ileri götürdü.

Ne yazık ki, bu gelişmeleri mümkün kılan insanlar, anormal bir beyne sahip olmanın etkilerinden muzdaripti. Ama onlar, insanlığın geri kalanına büyük bir armağan bıraktılar.

“Eğer isterse, her insan kendi beyninin heykeltıraşı olabilir.”
Santiago Ramón y Cajal

Error: Contact form not found.

Mustafa Yahya Han Sertel

Merhaba, ben Mustafa Yahya Han. 2016 yılında İnönü Üniversitesi PDR (Psikolojik Danışma ve Rehberlik ) Bölümünü bitirdim. Aynı dönemde Dinler Tarihi ve İslam İlimleri konusunda akademik eğitim gördükten sonra Türk Hava Kuvvetleri’nde Askeri Eğitim Uzmanı olarak görev aldım. 2017 yılında subaylığı bırakarak profesyonel mesleğime geri döndüm. Şu anda Adana’da çalışıyorum. ‘Son Karar’ isimli yayımlanmış bir öyküm ve seslendirme çalışmalarım bulunuyor. Aynı zamanda bazı moda dergileri ve giyim markaları için modellik yapıyorum. Kişisel Instagram hesabım: @dfarbor Yazar olarak kullandığım hesabım: @Mustafa_Yahya_Han Lütfen deneyimlerinizi, yorum ve eleştirilerinizi benimle paylaşın.

You may also like...

1 Response

  1. 30 Eylül 2022

    […] oluşturan lobdur. Frontal lob geçmiş tarihlerde ne işe yaradığı bilinmemekle beraber Phineas Gage vakasından sonra anlaşılmaya başlamıştır. Bu vakada bir demiryolu işçisi olan Phineas Gage […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir